Almanya’da geziye devam. Dönüş yolu
Münih’de iki gün 14-15-16 Temmuz 2009
14 temmuz sabahı Brunner'de kamp alanından yağmurla ayrıldık ve Münih'e geldik. Şehir merkezine çok uzak olmayan , hayvanat bahçesine ve bir nehre yakın Campingplazt München-Thalkirchen kamp alanındanda çadırımızı kurduk. Burası gerçekten büyük bir kamping ve bir o kadar da bakımsız. Tuvaletleri çok temiz değil ve sabun yok ve duş almak için para ile jeton alıp sıcak su kullanabiliyorsunuz. Burada iki gece üç gün kalacağız toplam iki kişi, araba ve çadır için 35,80 euro ödüyoruz.
Önce çadırımızı kurup yerleştik. Sonra belediye otobüsü ile metro istasyonuna ve sonrada metro ile şehir merkezine, Marienplatz indik. Kampingin resepsiyonundan bir günlük yada üç günlük bilet bulmanız mümkün. Toplu taşıma araçları için değişik tarifeler var. Biz bir günlük toplam 5 kişi için geçerli biletten aldık. Bu bilet ile gün boyunca otobüs metro ve tranvaydan neye ne kadar isterseniz binebilyorsunuz. Bileti bir kere bir bilet makinasından geçirmeniz yeterli oluyor. Bir turizm bürosu bulup şehri tanıtan broşürler edindik. Münih gerçekten çok büyük ve 
güzel bir şehir. Şehir merkezindeki, Marienplatz tarihi bir saat kulesi var ve günün belli saatlerinde ( biz saat 12 ve 17 de gördük) bir müzik kutusu gibi hem çalıp hemde dönüyor. Pazar yerini gezmeye gittik. Sonra English Garden in bir kısmını gezdik çünkü parkın hepsi oldukça büyük 417 hektar ve eğer bisikletimizle gelmiş olsaydık daha kolay turlamamız mümkün olabilirdi. Ama biz sadece bir kısmını yürüyebildik. 
Meşhur, tarihi Biergarten HB yani Hofbrauhaus da yaklaşık kişi başına 1,5 litre bira içerek akşam yemeğimizi yiyip pazardan aldığımız meyvelerle kamp alanımıza döndük. Akşam hemen güneş gidince nem ve sivrisinekler kendilerini gösterdi bizde çadırımıza girdik. Sabah gene yağmurla uyandık ama bu seferki gerçekten bir yaz yağmuruna benziyordu. Kahvaltımızı edip gene şehir merkezine indik. Duomo'yu gezdik ve yaya yolundan şehri dolaşmaya devam ettik. Öğlen yemeği için bişiler atıştırdık ve yolda gene bir Türk büfesi gördük simit satıyordu. Tabi hemen aldık. Ama bir kere daha yazanla yediğimizin aynı olmadığını gördük. Simit diye satılan şeyin simitle alakası yoktu. Sanki peynirli milföy böreği idi. Metro ile Deutsches Museum'a gittik. Doğrusu bizim hayatımızda gördüğümüz en güzel müze idi. Zeminle birlikte yedi kattan oluşan binanın her katında yaklaşık 40 kadar bilim dalında kullanılan araçlar, tarih içindeki gelişimleri ve nasıl çalıştığına dair deneme bölümleri, videoların olduğu dev boyutlu gerçeğe uygun simulasyonları yada gerçeklerinin yer aldığı bir müze. Saat 5' de kapanıyormuş ki biz müzeyi gezmeyi bitiremedik. Son dakikaya kadar birşeyler daha fazla görmek için müze içinde koşturduk. Aklımız orada kalarak ayrıldık. Bir dahaki sefere. Münihe giderseniz mutlaka görmeniz gereken bir yer.
Sonra pazar yerindeki Biergarten'a gidip yiyecek bişiler ve bira alıp akşam yemeğimizi yedik. Hali ile Almanya denince akla bir bira birde sosisleri geliyor. Bu şansımızı sonunda kadar severek kullanmaya devam ettik. Kamp alanımıza dönüp dinlenmeye geçtik.
Sizlere Munih anlatan bir video. Iyi seyirler….
Munich Germany from KucukBirGezi on Vimeo.
Sabah sakin bir kahvaltının ardından eşyalarımızı topladık ve kamp alanının yakınındaki hayvanat bahçesine (Tierpark Hellabrunn) bisikletlerimizle gittik. Oldukça büyük ve dünyanın nerdeyse her yerınden hayvaların barındığı bir hayvanat bahçesi. Toplam 15 bölümden oluşuyor ve her hayvan için ellerinden geldiğince alıştığı yaşam şartlarını yaratmışlar. Giriş için kişi başına 9 euro ödedik. Şunu diyebiliriz ki hayatımızda hiç görmediğimiz hayvanları gördük. Çocuklar içinde süper bir yer. Ayrıca değişik türden oyun parkları ve yemek yemek için bir bölümde mevcut. Münih’den size ayrıca iki video daha. Biri Deutsches Museum ve digeri Tierpark Hellabrunn Hayvanat Bahçesi. İyi seyirler…
Gezimizi tamamlayıp kamp alanına dönüyoruz ve geri dönüş yolundaki ilk durağımız olan Lindau ya doğru yola çıkıyoruz.
Lindau da 2 gün 16-18 Temmuz 2009
Yol Haritamız View Larger Map
Lindau Bodensee gölünün kenarında küçük bir yerleşim yeri. Tarihi şehir ana karaya iki köprü ile bağlanmış. Münihten ayrılıp Lindau daki Park-Camping Lindau am See kamp alanına gidiyoruz. Burada toplam iki kişi için 46,40 euro ödüyoruz. Şansımıza hava güzel ve 
güneşli. Çadırımızı kuruyor ve gölde yüzmeye gidiyoruz. Denizde yüzmeye alışmış kişiler olaraktan gölde yüzmek bize o kadar güzel gelmiyor ama manzara çok güzel. Bodensee oldukça büyük. Bisikletleriimize atlayıp şehir merkezıne iniyoruz. 
Şehir merkezi kamp alanına oldukça yakın. Burası küçük ve sakince bir yazlık kasaba gibi. Turlayıp fotograf çekiyor ve kampa dönerken bir markette durup alışveriş yapıyoruz. Akşamüstü gölün kenarında güneşin batışını
seyrediyoruz.
Şehir merkezi kamp alanına oldukça yakın. Burası küçük ve sakince bir yazlık kasaba gibi. Turlayıp fotograf çekiyor ve kampa dönerken bir markette durup alışveriş yapıyoruz. Akşamüstü gölün kenarında güneşin batışını
seyrediyoruz. Günlerdir hasret kaldığımız güneş…Akşam yemeği için hazırlanıp dinlenmeye geçiyoruz.
Bugun 17 temmuz ve sabaha karşı başlayan yağmur dinmek bilmiyor. Kendimizi bir alışveriş merkezıne atmaya çalışıyoruz ama çevrede öyle büyük bir merkezde yok. Bütün güün boyunca yağmur dinmedi. Artık yarın sabah erkenden hava hala düzelmemiş ise dönüş yoluna koyulmaya karar veriyoruz. Artık bu kadar duş bize yeter …..
