Korsika’ da 5 Gün

29 Mayıs 2009

İtalya’da 2 haziran Cumhuriyet bayramı olarak kutlanıyor. Bizde bu tatil fırsatını kullanarak Napolyon’un doğduğu ve Fransa’ya bağlı bir ada olan Korsika’ya Giulia ve Fabrizio ile beraber gitmeye karar verdik. Bu 5 günlük gezide adanın genellikle dağlık olan kuzey ve batı kısmını gezmeyi planlıyoruz. Geniş plajlar daha çok adanın doğu kısmında yeralıyormuş.

İki araba olarak sabah 5:15’de evden hareket ediyoruz. Giulia ve Fabrizio’nun feribotları Savona’dan bizimkisi ise Genova’dan hareket ediyor. Biz Savona’dan kalkan Korsika feribotu için ekonomik bilet bulamayınca diğer feribota kaldık.

Gün ağarıyor. Gökyüzü turuncu, kırmızı, mavi. Hava 18 derece. Moby şirketine ait feribotla saat 9’da Korsikaya doğru yola çıkacağız. Gidiş dönüş araba ve 2 kişi için yaklaşık 76 euro ödüyoruz.

Daha Büyük Haritayı Görüntüle

Yaklaşık 5 saatlik bir yolculuğun sonunda Bastia’ya varıyoruz ve arkadaşlarımızla buluşuyoruz.

İlk durağımız “Corte”. İlk kampımızıda Valle de la Restonica’da bulunan Camping Tuani’da kuruyoruz. Valle de la Restonica ağaçlıkların yer aldığı ve içinden nehrin geçtiği dağlık bir alan. Bizim kamp kurduğumuz alanda ağaçların arasında ve nehrin kenarında. Bulabildiğimiz tek boş yer merkezi tuvaletlere oldukça uzak. Bu kamp alanında binbir çesit karavan görüyoruz. Davide ve Fabrizio nehrin kenarına balık avlamaya gidiyorlar. Ama elleri boş dönüyorlar :( Gün içinde feribotta iken güneşten fark etmeden bir hayli yanmışız. Akşam yemeğimizi yiyoruz. Sivrisineklere karşı ise korumamızı baştan aldık. Akşam ölü gibi uyumuşuz.

Daha Büyük Haritayı Görüntüle

Yol Haritamız

30 Mayıs 2009

Sabah saat 9 gibi kalktık. Malzemelerimizi toplayıp kahvaltımızı ettik. Sonra şehir merkezi Corte’yi gezmeye gidiyoruz. Şehrin önemli tarihi bölümü korkumasız ve bakımsız. O yüzden görmeye değer pek fazla birşey bulamıyoruz.

Tekrar yola koruluyoruz. Yolumuzun üzerinde “Calacuccia” var. Yol bir kanyondan geçiyor. Manzara çok güzel. Yol ise oldukça dar. Calacuccia’da yol boyunca bizimle birlikte ilerleyen nehir, bir baraj gölüne dönüşüyor. Calacuccia küçük bir köy. Bizde merkezin biraz uzağındaki göl kenarında durup öğlen yemeğimizi yiyoruz.

Korsika’da domuzlar, keçiler ve inekler başka avrupa ülkelerine göre farklı olarak, serbest bir şekilde istedikleri gibi otluyorlar ve kestane ağaçlarından yiyorlarmış. Bu yüzden etleri ile yapılan coppa, lonzu yada salsiccia gibi sucuk türünden etlerin çok daha lezzetli olduğu söyleniyor.

Yolumuza devam ediyoruz. Şimdiki yeni durağımız “Porto” olacak. Yol hala dağ yolu ve artık ormanlık. Yaklaşık 900 metre yükseklikteyiz ve Porto’ya varmak için tekrar deniz seviyesine inmemiz gerekiyor.

Porto ilk bakışta denizin görünmediği, ama deniz kenarında, yazın gelen turistleri saymazsak, yaklaşık 350 kişinin yaşadığı küçük güzel bir kasaba.

Oldukça büyük bir plajı var. Les Oliviers Camping’de kalıyoruz. Burası 3 yıldızlı güzel bir kamp alanı. İçinde bungalovlar, fıtness salonu ve bir havuzu var. Yerleştikten sonra araba ile plaja gidiyoruz. Arabamızı park edip plaja yürüyoruz.

Deniz güzel ve ılık. Plaj genelde taşlık, kum yok gibi. Denizin sol taraftaki kaya duvarda birkaç kişi tırmanıyor. Burada dalış yapmakta mümkün. Dalış turları ve tekne turları düzenleyen birçok şirketi plaj yolu üzerinde görüyoruz. Bu mevsimde marketler erken kapanıyor. Bu yüzden alışverişimizi saat 19:20’den önce yapıyoruz.

Sangria, güzel bir yemek, bir şişe şarap, ve Korsika peyniri ile günü sonlandırıyoruz…

31 Mayıs 2009

Sabah saat 8:30’da kalkıyoruz. İnsan çadırda yada kampingde kalınca erken kalkıyor. Kahvaltımızı edip tekrar yola çıkıyoruz. Porto’nun sol tarafındaki yoldan ilerleyerek “Les Calanques de Piana” gidiyoruz. Burası kırmızı kayaların denizle birleştiği biryer. Gidişi iniş, dönüş ise tırmanış şeklinde olan toplam 30 dakikalık bir yürüyüş ile bu kayaların denizle birleştiği noktaya ulaşıyoruz. Manzara müthiş… Hava 24 derece. Dönüşte şansımıza bulut geliyorda güneşten pişmekten biraz kurtuluyoruz :) Korsika bisiklet, motosiklet ve karavanlı turistlerin uğrak yerlerinden biri. O yüzden düşük diye tanımlanan bu sezonda bile çok ama pek çok turist vardı yollarda. Allahtan bu virajlı yollarda herkes dikkali ve yavaş gidiyor.

Yolda gene birkaç kere durup manzarayı seyrediyor ve fotograf çekiyoruz. Öğle yemeği içinde yol kenarında durup, küçük bir piknik yapıyoruz.

Calvi’ye doğru ilerledikçe hava daha çok bulutlanmaya başlıyor. Böylece yolda denize girme hayallerimizde suya düşüyor.

Sonunda “Calvi” ye ulaşıyoruz. Denize 300 m uzaklıkta Camping La Pinède çadırımızı kuruyoruz. Kamp alanı güzel. Içinde bungalovları ve çocuk parkıda var. Haa ve bir de mareket.

Burada hava tekrar düzeliyor ve bizde denize gidiyoruz :) Plaj uzun ve dar. Kenarında tren yolu geçiyor. Deniz ise burada hemen derinleşmiyor. Biraz yürümeniz gerekiyor. Suyun sıcaklığı güzel ama dışarıda biraz rüzgar var. Nede olsa hala mayıs ayındayız…

Kampa dönüp duş alıyor ve akşam yemeğimizi hazırlıyoruz. Yemekten sonra araba ile Calvi’ye iniyoruz. Kasabayı dolaşıyoruz. Yemeği biraz fazla kaçırdığımızı da farkediyoruz. Calvi güzel bir tatil kasabası. Deniz kenarında bir sürü restarant ve cafe var. Ayrıca birde yat limanı mevcut.

Gece uyurken yağmur başlıyor. Tıp tıp tıp…

01 Haziran 2009

Uyandık. Yağmur hala devam ediyor. Gece boyunca bir ara durdur bir ara yağdı. Eşyalarımızı çabucak toplayıp yakındaki Casino marekete kahvaltı yapmaya gidiyoruz.

Tekrar yola devam… Yolda bir çok güzel, sanki kimsenin keşfetmediği gibi duran plajı geçiyoruz. Ayrıca çöl olarak adlandırılan “Desert des Agriates”in yakınından geçiyoruz. Mevsimden dolayı olsa gerek biraz yeşil. Bazen yağmur duruyor, ama sonra tekrar hızlanıyor. “St-Florent”a geldiğimizde yağmur o kadar hızlı ki, silecekler yetişmiyor. Gözgözü görmüyor. Burada konaklama planımızı değiştirip Bastia’ya doğru devam ediyoruz. Bastia’ya kazasız bir şekilde varıyoruz. Kazasız dedim çünkü bir ara yağan yağmurun fazlalığından yol resmen bir göle dönüşüyor. Deniz ile karanın birleştiği noktada sulak alan olan bir bölgeyi geçiyoruz ve Camping San Damiano’ya ulaşıyoruz. Kamp alanı 3 yıldızlı ve tamamen denize sıfır. İçinde bir marketi var.

Hava daha fazla keşif yapılamayacak kadar kötü. Gezimiz boyunda nerdeyse bütün kampinglerde yaklaşık olarak kişi başına 6,50 euro, araba ve çadır için ise 5,50 euro ödüyoruz. Hala daha düşük sezondayız. Tam sezonun olduğu dönemlerde fiyatlar yaklaşık 2 euro artıyor.

Rüzgar hala kuvvetli. Yağmur ise aralıklı yağıyor. Çadırda öğlen yemeğimizi yerken hava biraz sakinleşiyor. Kumsalda yürüyüş yapıyoruz. Çok büyük, daha doğrusu çok uzun sonu gözükmeyen bir kumsalı var. Havanın etkisi ile kıyıya bir sürü denizanası vurmuş. Renklerine bakılırsa bunlar tehlikeli türden. Döndüğümüzde internetten okuyoruz ki yanılmamışız. http://www.ecoblog.it/post/8452/mediterraneo-e-invasione-di-meduse

Akşam üstü Bastia’yı gezmeye ve yemeğe gidiyoruz. Bastia diğer gezdiğimiz kasabalara göre çok daha büyük. Büyükçe bir meydanı var. Meydanın çevresi araç trafiğine kapalı değil ve çevresinde cafe var. Eski liman olarak adlandırılan bölgeye doğru yürüyoruz. Burası şimdilerde küçük bir yat limanı görünümünde. Gene limanın çevresi restaurantlar ile çevrilmiş. Bastia’nın bir kısmı çok bakımsız. Yaşlı binaların adeta kemikleri gözüküyor.

Ara sokaklardan birinde 25 yıldır aynı ailenin işlettiği ve tipik Korsika yemekleri yapan bir restaurana gidiyoruz. Adı “ U Tianu”. Biz yolculuk boyunca bize fikir vermesi için Lonely Planet’in Korsika kitabını kullanıyoruz. Tek problem bu kitapların türkçe versiyonun olmaması. Bu restauranıda bize kitap tavsiye ediyor. Akşam yemekler geldikçe gerçekten kitabın haklı olduğunu görüyoruz. Restauran eski bir binanın içinde bir daire. Yukarı merdivenlerle çıkıyor. Fix bir menüsü var. Menü aperatifler ile başlıyor. Biz Korsikaya has bir aperatif olan “Cap Corse” ile başlıyoruz. Arkasından mezeler ve bir şişe şarap geliyor tercihinize bağlı olarak. Arkasından ise 4 çeşit ana yemek. Hepsi Korsikaya has lezzetler. Yemeği tatlı ve kahve izliyor. Gece sonunda bu çok doyurucu menü için kişi başına 23 euro ödüyoruz. Yemeklerin görüntülerine bu linkten ulaşabilirsiniz. http://www.flickr.com/photos/76508042@N00/?saved=1

Biraz yürüyerek arabamıza ulaşıyoruz. Böylece hiç olmazsa yediklerimizi biraz eritmeye çalışıyoruz. Hava 14 derece. Gece yağmur ve rüzgar hikmetini tekrar gösteriyor. Allahtan çadırımızı sağlam kurduk :)

02 Haziran 2009

Hava dünü düşününce sanki nisbet yapıyor :( Çok güzel bir güneş bize gülümsüyor. Ama artık dönüş vakti geldi. 5 günlük yolculuğumuz burada bitiyor ve eve dönüyoruz. Güle güle Korsika…