9 Ağustos 2010 Pazartesi

Uzun Bir Tatil 1

Herkese merhaba  Smile
Uzunca bir süreden beridir uzun bir yolculuğa çıkmamıştık işte tam vakti….
Bu seneki yolculuğumuzun rotasını Fransa’nın batısına yani Aquitain’ ya  ya ve kuzey İspanya’ya çeviriyoruz.
İşte size yol haritamız….
Bu seneki turumuzda bizi yürüyen evimiz konuk ediyor. Şimdi oda ne demeyin karavanları bilirsiniz ama Türkiyede görmediğimiz bir başka tür transporterlar avrupada çok kullanılıyor. Bu araçları tasarlayan şirketlerden birinin adı WestFalia bu tür araçlarında bir nevi ikinci adı. Volkswagen, Mercedes, Renault, Fiat marka transporter yada geniş binek araçları yürüyen küçük birer eve, karavana çeviriyor. İşte size bir kaç foto ve site.
     image                      image 
 
 
mercedes marcopolo vito
İşte böyle artık bizimde bir yürüyen evimiz oldu. Ebi
 
Eşyalarımızı hazırladık turizm bürolarına yazıp onlardan bir kaç broşür istedik, arabamızı bakımdan çıkardık artık yolculuğa hazırız…
 
Valensole-FransayaYolculuk                                           6-7-2010
İşte macera zamanı... Eşyalarımızı yükleyip, saat 15 gibi Borgo’dan yola çıktık. Nede olsa temmuz ortası hali ile bütün bir kış güneşe hasret geçirdikten sonra hava bize oldukça sıcak geliyor 29-30C. Yolumuz gene Colle della Maddalena’ dan fransızların tabiri ile Col de Larche’ dan geçiyor. Buranın yüksekliği yaklaşık 2000m kadar var. Yol boyuncada sıcaklık hali ile 25 C derecelere düştü. Bu sene inşallah lavanta tarlalarını çicekleri ile göreceğiz. Zira her geçisimizde elimiz boş dönmüştük. Ya çok erken, ya da çok geç idi. Fransanın bu güzel bölgesinin adı Valensole. 
Valensole 2 Yol boyunca bize mormor lavanta tarlaları eşlik ediyor. Bu durumda hali ile çevrede arı kovanı gibi. Alerjisi olanlar pencereleri geçerken kapatmayı unutmasınlar riza arabanın camına çarpanların bile sayısıValensole 1 kayda değerdi.
 
 
 
 
 
 
 
Apt  Camping AlafermeSaat 18 40 gibi Valensole’ deydik havanın çok sıcak oluşuna rağmen hala enerjimiz olmasında dolayı yarım saat daha yol alıp Apt’ a gitmeye karar verdik. Yolda hep Provence tarzı kasabalardan geçiyorduk. Toprağın rengine boyanmış panjurları ise bölgenin çiceklerinin renginde boyalı şirin taş evler. Yolda bu tarz bir çiftlik evinden kamp alanına dönüştürülmüş Camping Alaferme yazısını görüp bu gece orada konaklamaya karar veriyoruz.
Apt  Camping Alaferme 3
Apt  Camping Alaferme 4                                                                       Apt  Camping Alaferme 5
 
Apt  Camping Alaferme 2
Buraya bir gece için arabamız ve biz dahil 15euro ödüyoruz. Çevrede meyve ağaçları ve göz alabildiğine yayılan üzüm bağları var. Kamping ise alabildiğine sakin. Birkaç aile... Gece tek ses yaylada ötüşen cırcır böceklerinden geliyor. Gece ısı güneşin batışıyla düşüyor. Gündüz ki sıcağa karşın gece uyku tulumlarımızın içinde bir uyku çekiyoruz.
 
Apt- Millau- Sarlat                                                           17-7-2010
Sabah güneşle uyandık hava sıcak güzel bir gün. Kahvaltı etmeden toplandık ve Apt’a indik. Bugün kocaman bir pazar yeri kurulmuş. Renkli tezgahlar, değişik tipte yiyecekler, giyecekler herşey var.

Apt Mercato

 


AptKisKahvaltımızı bölgeye has ‘Kiş’ler ile yapmaya karar veriyoruz. Bir meyveli birde ıspanaklı kiş lütfen bize...
Tekrar yolumuza devam ediyoruz. Bugün uzun bir gün olacak yaklaşık 7 saatlık bir yolumuz var hedefimiz Sarlat’ a ulaşmak.
 
 
Apt 1 Yol boyunca hem havanın ısısı hemde manzara yavaş yavaş değişiyor. Bır ara 34,5 derece olan ısı bir ara 22,5 derecelere düşüyor. Geçtiğimiz yol üzerindeki evlerin yapıları değişiyor. Provence’ deki renkli panjurlu taş evlerin yerine çatıları daha bir üçgen daha sade renkli evler bizi karşılıyor.
Saat 17 gibi Millau’ dan geçiyoruz. Aslında şehrin içine girmiyoruz ama söylenene göre Avrupanın en yüksek köprüsünü bir mola noktasından seyrediyoruz. Mc Donalds’ da bır yemek molası veriyoruz her zaman için oldukça ekonomik bir yöntem:) Milliau bridge
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yolumuza devam ediyoruz yaklaşık 1 saatlik yolumuz kaldı Sarlat’ a varmaya. İtalya’nın Kuzey batısı ve Fransa’nın güneyi eski dönemlerde başka bir uygarlığa ev sahipliği etmiş bu kültürün izleri halen daha korunmakta gerek geleneksel gerekse dil olarak. Bu kültürün türkçe ismi Oksitanya (İtalyanca Occitania). Yol boyunca geçtiğimiz kasabalardaki kalelerde de bayraklarını görüyoruz. Ayrıca pek çok yapay gölün kıyısından da geçiyoruz.
Sarlat’ a varıyoruz, ama çevrede daha düz ayak  bisikletlerimizle şehir merkezine inebilecek bir kamping çok arıyoruz. En sonunda en uygun olarak Camping Les Acacias’ ı seçiyoruz. Oooh artık dinlenme vakti…. 

Hiç yorum yok: